Renault Clio İncelemesi
Değerlendirme Puanı: 7/10
Artılar:
Yakıt tüketimi, tasarım, sürüş, konfor, parça kalitesi, farlar, bagaj hacmi
Eksiler:
Donanım, işçilik kalitesi, multimedya sisteminin kullanışsız olması, torsiyonun geliştirilmesi gerekmekte
Renault Clio, ülkemizin ve Avrupa’nın en çok satan süperminilerinden bir tanesi. Bugün konuğumuz olan Renault’un B sınıfındaki temsilcisi Clio’nun 5. kasası ise 2019 yılında piyasaya çıktı. Çok başarılı olan Clio IV’ün üzerine gelen Clio V, her ne kadar yerini aldığı modele benzese de tamamen yeni bir platforma sahip. Halihazırda işleyen bir sistemi bozmaya ne gerek var, değil mi?
Ülkemizde üretilmesi nedeniyle rakiplerine karşı bir fiyat avantajı olan Clio, genellikle ucuz ve herkesin erişebileceği bir model olarak akıllarda yer etmiş. Renault’nun çok geniş bir donanım ve opsiyon listesi tercihiyle beraber genellikle filolar tarafından ucuz versiyonları ile yollarda yerini alması bu imajı kazanmasında büyük bir neden. Zaten Clio diyince, hepimizin aklına beyaz renkli, kapılarında şirket adı yazan ve plastik jant kapaklı bir arabanın otoyolda sol şeritte selektör yaparak sizi taciz etmesi gelmiyor mu?
Tasarım
Yerine geldiği modele sadece bir makyajmışçasına benzeyen Clio, Renault’un güncel tasarım dilini yansıtırken şık olmaya da devam ediyor. Ön yüzünde C şeklinde gündüz sürüş farları, büyük marka logosu ve her donanım seviyesinde sportif tasarımlı ön tampona sahip olan Clio, eskisinden daha olgun görünüyor.
Clio’nun yan tasarımına gelecek olursak, eskisi gibi çıkık kalçalar, gizli arka kapı kolları ile coupe görünümü verilmeye çalışılması aracı daha şık ve sportif göstermiş. Eklenen karakter çizgileri, krom yan çıtalar ve alaşım jant tasarımları ise araca çok yakışıyor. Clio’nun arka yüzünde de ön yüzünde olduğu gibi C şeklinde stoplara yer verilmiş.
İç mekanda yer alan altıgen göbekli direksiyon simidi ve dikey yerleşimli dokunmatik ekran şık görünürken, diğer bir çok markada gördüğümüz yolcu tarafı havalandırma ızgaralarının bütünleşik bir yapıda olduğu tasarıma yer vermiş Renault tasarımcıları. İç mekanı görselde gördüğünüz gibi renklendirme şansınız da var.
Sürüş ve Konfor
Clio’nun keyifli bir otomobil olduğunu bilmeyen yok. Küçük boyutu, yumuşak direksiyon sistemi ve yumuşak yaylarıyla konforu sınıfı için iyi seviyede olan Clio, bu yumuşaklığına rağmen sportif bir sürüş karakterine sahip. Aracın ağırlığının düşük olması yumuşak süspansiyonlarla bu kadar dinamik olmasını sağlayan ana etken. i20 kadar yüksek limitleri olmasa da anlaşılır ve beklenir tepkiler veren Fransız, çok rahat kontrol edilebiliyor. Aracın bu konforunu en fazla bozan şey ise arka süspansiyon sisteminin torsiyon olması. Clio V,’in arka süspansiyonu bozukluklardan geçerken Clio IV’ten daha konforlu ve güvende hissettirdiğini de söylemeyi unutmayalım.
Eskisinden çok daha iyi bir rüzgar yalıtımına sahip olan Clio, yine de bu konuda sınıfında ortalamalarda yer alıyor. Otoban hızlarına çıkana kadar rüzgar gürültüsü rahatsız edici seviyelere ulaşmıyor. Yüksek hızlara çıktığınızda ise, beklediğinizden fazlası ile karşılaşıyorsunuz. Clio’nun yola oturuşu ve yola tutunuşu gayet başarılı. Yüksek hızlarda da sizi güvende hissettiren Clio, gece sürüşleri içinse başarılı ön farlara sahip.
Arabaları her zaman test ettiğim yerde, i20 ile 140 kilometre/saatte limite ulaştığımız mucurlu asfalt yolda, Clio ile aynı virajda limite 120 kilometre/saatte ulaştım. Daha yüksek hızlardan kafadan kayma eğilimini hissettiğim Clio’nun ESP sistemi ise sık sık devreye giren yapısı ile aracı tedirginlik yaşatmadan kararlıca topluyor. i20 kadar hisli bir araç olmasa da Clio da eğlenceli bir araç, üstelik daha konforlu.
Motor olarak 1.0 benzinli atmosferik 65 beygir ve 1.0 benzinli turbo X-Tronic 890 beygir versiyonlarını kullandığım Clio’nun 1.3 TCE 140 beygirlik versiyonunu ne yazık ki test edemedim. 65 beygirlik motor yokuşlarda bayılma eğiliminde. Yokuş çıkarken aracı 3 bin devir altına düşürmemeniz gerekmekte, aksi taktirde vites düşürmek zorunda kalabilirsiniz. Otobanda sol şeritte giderken yokuşta 4. vitese atıp hızınızı korumaya çalışmak inanın hiç keyifli değil. 90 beygirlik versiyona eşlik eden CVT şanzıman bence motorun performansını ve verimliliğini azaltıyor. Evet şanzıman düzgün çalışıyor ama bazen bocaladığını ve arabayı kısıtladığını hissediyorsunuz.
Donanım ve Kullanışlılık
Clio’yu çok çeşitli donanımlarla alabileceğinizi söylemiştik. Eğer Clio ucuz bir arabaysa donanımları yeterli, hayır ben ucuz bir araba değilim diyorsa donanımları yetersiz. Şerit takip sistemi, adaptif hız sabitleyici, otomatik uzun far asistanı gibi güvenlik donanımları yok ve bunlar olmadan ‘ucuz araba’ olmaktan sıyrılamayacak Clio.
Boyutları ile şehiriçinde çok kolay park yeri bulabileceğiniz Clio, sınıfındaki en büyük iç mekan ve bagaj hacmini sunmakta. 391 litrelik bagajı ile bir üst segmentteki hatchbacklerin çoğundan büyük bagaja sahip, C segmentinin referansı olarak gösterilen Volkswagen Golf’ün bagaj hacmi 380 litre.
İç mekanda yer alan fiziksel klima butonları ve bunların içine yerleştirilen ekrandan yaptığınız klima ayarlarını gösteren ekranlar gayet şık. Hız sabitleyici butonunun el freninin yanından direksiyona taşınması ise daha doğal olmuş. Renault’un klasik direksiyon arkası medya kontrol çubuğu ise daha ince ve şık bir yapıya kavuşmuş. Bunlar dışında aracın dikey yerleşimli multimedya sistemi modern ve farklı görünse de kullanması ve alışması çok zor. Ses seviyesi artırma ve azaltma ile ekran kapatmanın bile ekran üzerinden yapılıyor olması biraz zahmetli. Clio IV’teki multimedya sistemine alışması ve kullanması ise çok daha kolaydı.
Clio V’in iç mekanında Clio IV’e göre daha kaliteli malzemeler kullanılmış olsa da işçilik çok zayıf seviyede. Vites topuzunun körüğünün yanlarına dokunduğunuzda gelen trim sesi, orta konsolun sağlam hissettirmeyen yapısı ve tavan kaplamasının karton üzerine yapılması gibi maliyet düşüren yöntemler aracı ulaşılabilir kılsa da Clio’yu mainstream kategorisinden ucuz araba kategorisine düşürüyor.
Kısacası, Clio’nun bolca artısı var, bir o kadar da eksisi. Kimlik bunalımı yaşayan bir araç kendileri. Ne olduğunu Clio’nun kendisi de bilmiyor, sınıfının ortalamalarını her zaman karşılıyor, bazı alanlarda üstüne çıkıyor ama bazı alanlarda da gerisinde kalıyor.